Historia

ilk defa

Significados de "ilk defa" en diccionario inglés turco : 3 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
General
1	General	ilk defa	for the first time adv.
Music
2	Music	ilk defa	prima adv.
3	Music	ilk defa	prima volta adv.

Significados de "ilk defa" con otros términos en diccionario inglés turco: 58 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
General
1	General	sosyeteye ilk defa giren kız	debutante n.
2	General	ilk defa sahne alma	debuting n.
3	General	bir genç kızın sosyeteye ilk defa takdimi	debut n.
4	General	sosyeteye ilk defa çıkan kız	debutante n.
5	General	bir şeyi ilk defa yapan kişi	first timer n.
6	General	birisinin topluma ilk defa tanıtılması	debut n.
7	General	(sergilenecek bir şeyi) ilk defa gösterme	unveiling n.
8	General	(heykelin) ilk defa göstermek	unveiling n.
9	General	ilk defa piyasaya sürme	first appearance n.
10	General	ilk defa bir işe girişmek	break the ice v.
11	General	(bir göreve vb) ilk defa atanmak	be appointed for the first time v.
12	General	(müzisyen vb) ilk defa halkın karşısına çıkmak	debut v.
13	General	ilk defa sahne almak	debut v.
14	General	ilk ve son defa olarak	once for all adv.
15	General	yıllardan sonra ilk defa	for the first time in years adv.
16	General	aylar sonra ilk defa	for the first time in months adv.
17	General	aylardan sonra ilk defa	for the first time in months adv.
18	General	günlerden sonra ilk defa	first time in days adv.
19	General	aylardan sonra ilk defa	first time in months adv.
20	General	günler sonra ilk defa	first time in days adv.
21	General	haftalar sonra ilk defa	for the first time in weeks adv.
22	General	yıllar sonra ilk defa	for the first time in years adv.
23	General	yıllar sonra ilk defa	first time in years adv.
24	General	günlerden sonra ilk defa	for the first time in days adv.
25	General	aylar sonra ilk defa	first time in months adv.
26	General	günler sonra ilk defa	for the first time in days adv.
27	General	yıllardan sonra ilk defa	first time in years adv.
28	General	haftalar sonra ilk defa	first time in weeks adv.
29	General	uzun süredir ilk defa/kez	for the first time in a long time adv.
30	General	hayatında ilk defa	for the first time in his life adv.
Phrasals
31	Phrasals	ilk defa sahneye sunmak	bring out v.
Colloquial
32	Colloquial	ilk defa kullanmak	christen v.
33	Colloquial	hayatımda ilk defa	for the first time in my life expr.
34	Colloquial	tarihinde ilk defa	for the first time in one's history expr.
35	Colloquial	tarihinde ilk defa	for the first time in its history expr.
36	Colloquial	sanki ilk defa başarıyormuş gibi davranma	act like you've been there before expr.
37	Colloquial	(biri) ilk defa böyle bir şey duyuyor	(one) (has) never heard (of) such a thing expr.
38	Colloquial	böyle dendiğini de ilk kez/defa duyuyorum	is that what they're calling it now? expr.
39	Colloquial	böyle dendiğini de ilk kez/defa duyuyorum	is that what they're calling it these days? expr.
40	Colloquial	böyle dendiğini de ilk kez/defa duyuyorum	I've never heard it called that before expr.
Idioms
41	Idioms	bir savaş sırasında ilk defa çöle gelmiş asker	desert cherry n.
42	Idioms	bir şeyi ilk defa denemek	get feet wet v.
43	Idioms	ilk defa denemek	have a bash v.
44	Idioms	bu ilk defa başıma gelmiyor	it's not my first rodeo expr.
Speaking
45	Speaking	buraya ilk defa mı geldin?	is this your first time here? expr.
46	Speaking	böyle bir şeyi ilk defa yaptığını söyledi	he said it's the first time he's ever done this expr.
47	Speaking	ilk defa duydum	I heard it for the first time expr.
48	Speaking	ilk defa başıma gelmiyor	it's not my first expr.
49	Speaking	ilk defa kendimi yapayalnız hissediyorum	for the first time I feel like I am alone expr.
Law
50	Law	ilk defa suç işleyen kimse	first offender n.
Marine
51	Marine	ingilizce'de gemiye ilk defa binmiş kişiler için kullanılan alaycı ifade	landlubber n.
Medical
52	Medical	müstahzar olarak dünyada ilk defa geliştirilen ve pazarlama hakkı ilgili resmi kuruluştan alınan ilaç	innovator drug n.
Pathology
53	Pathology	ilk defa ve birdenbire ortaya çıkan	primary adj.
Gastronomy
54	Gastronomy	ilk defa 1800 civarında rouen'de üretilen, bademle süslenmiş küçük turta veya bisküvi	mirliton n.
Agriculture
55	Agriculture	ilk defa temizlenip ekilen alan	new land n.
Music
56	Music	ilk defa olan	prima adj.
57	Music	ilk defa olan	prima volta adj.
Slang
58	Slang	(ilk defa) kafa yapıcı madde kullanmak	turn on v.